ANTİOKSİDAN ÖZELLİKLERİ

ANTİOKSİDAN ÖZELLİKLERİ  

Oksidatif stres, insanlarda ateroskleroz, Parkinson hastalığı, Alzheimer gibi birçok hastalığa neden olmaktadır. 
Oksidatif stres aynı zamanda yaşlanmada da önemli bir yere sahiptir. 
Antioksidanlar serbest radikallerin oluşmasını engelleyen, oluşanları ortadan kaldıran ve verdikleri zararı önleyen maddelerdir. 
Antioksidan enzim düzeylerindeki azalma ve/veya DNA onarım mekanizmalarında eksiklik olması, ROM ve oksidatif DNA hasarının artmasına yol açmaktadır.  

Antioksidan enzim düzeyleri yaşlılıkla birlikte azalmaktadır. Başka bir deyişle vücutta antioksidanların azalması sonucu yaşlanma meydana gelir. Bundan dolayı, yaşlanmayla beraber vücutta oksidatif stres düzeyleri artarken kanser, kalp damar hastalıkları ve beyin felci olgularında artış görülmektedir. 

Son yıllarda insanların maruz kaldıkları hava kirlilikleri, hazır gıdalardaki koruyucu katkı maddeleri, denizlerin kirlenmesi sonucu balık yenmesi sonucu alınan kimyasallar, pestisitler, ağır metaller, sigara vb zararlı maddeler nedeniyle de oksidatif stres artmaktadır. 

İnsanlar arasında antioksidan enzim seviyeleri açısından ciddi farklılıklar bulunmaktadır. DNA yapısındaki nükleotid farklılıklardan kaynaklanan bu değişimlere polimorfizm denilmektedir. Antioksidan enzimler kimi insanda çok aktif oldukları halde kimilerinde ise düşük seviyededirler. Bundan dolayı birinin maruz kaldığı çevresel kirlilik, oksidatif stres, kanserojen, madde gibi etkenler o kişide herhangi bir hastalığa yol açmazken, bir başkasında kanser, kalp hastalığı, inme gibi ölümcül hastalıklara neden olabilmektedir. 

Şu anda rutin çalışan laboratuarlarda antioksidan enzim seviyelerine ve DNA farklılıklarına bakılmamaktadır. Bu yüzden hiç birimiz vücudumuzda bu enzimlerin bulunduğunu, DNA’mızda antioksidan enzim seviyelerini düşürecek bir mutasyon olup olmadığını bilmiyoruz. 
Vücudumuzda neler olup olmadığını bilmediğimize göre hastalıklardan korunmak için yapılacak en akıllıca iş antioksidan alımımızı arttırmak olmalıdır.   
Diyabet hastalarında da oksidatif stres artmakta, bu da böbrek, kalp ve karaciğer gibi organlarda hasara yol açmaktadır.  

Efsane mantar Ganoderma Lucidum karaciğer ve böbreklerin oksidatif hasarını önlemektedir.  

Ganoderma Lucidum’un hücresel DNA’yı oksidatif hasara karşı koruyan biyolojik aktif bileşikler içerdiği bildirilmiştir. Ganoderma Lucidum’un özütünün ultraviyole ışınları ve radikali sonucu DNA’ da oluşan kırıklara karşı koruma sağladığı bulunmuştur.  

Ayrıca bu yıl Journal of Ethnopharmacology dergisinde yayınlanan bir çalışmada Ganoderma Lucidum‘un suda çözünen özünün oksidatif DNA hasarı sırasında ortaya çıkan 8OHdG konsantrasyonunu düşürdüğü gösterilmiştir. 

Lee ve Ark. Tarafından yapılan bir araştırmada Ganoderma Lucıdum’ dan izole edilen aminopolisakkaritlerin hidroksil radikali (OHx) v esüperoksit anyonunu ) o2- inaktive etmiş ve reaktif oksijen türleri tarafından indüklenen oksidatif strese karşı koruyucu etkisi olduğu ortaya konmuştur.
  
Ajith ve janardhanan yazılan bir makalede Ganoderma Lucıdum’un ciddi antioksidan özellikler içerdiği belirtilmektedir.  
  5    Ganoderma Lucıdum’un antioksidan özelliği sayesinde makrofajlardaki süperoksit anyonu oluşumunu engellediği bundan dolayısı ile ateroskleroza karşı terapatik bir ajan olarak kullanabileceği ortaya konmuştur.  
Vücudun oksijen kullanımını düzenleyen Ganoderma Lucıdum kalp krizini ve spazmı önlemektedir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder